Powered By Blogger

15 Mayıs 2015 Cuma

31) NEFES:VATAN SAĞOLSUN (2009)

Yönetmen:Levent Semerci,
Senaryo:Mehmet İlker Altınay, Levent Semerci,Hakan Evrensel,
Eser:Hakan Evrensel,
Müzik:Fırat Yükselir,
Görüntü Yönetmeni:Levedo,
Yapım:Murat Akdilek, Levent Semercİ


2. Yönetmen: Barış kaya, Yardımcı Yönetmen: Hande Güzide Türkel, Yönetmen Asistanı: Senem Bat, Öykü Ataman, Serkan Yüksel, Kurgu: Erkan Erdem, Levent Semerci, Sanat Yönetmeni: Soner Caner, Kostüm Tasarım: Gökçe Gürcanlı, Uygulayıcı Yapımcı Barış Kaya, Yapım Sorumlusu: Aytunç Demirkaya, Tolga Afşin Kaya, Yapım Asistanı: Kenan Erkırgız, Alper Başdemir, Ahmet Ercan, Mehmet Güzel, Hakan Yusuf Yardımcı, Levend Çağıl, Okan Oflaz, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Orhan Sever, Işık Ekibi: Ali Şimşek, Özer Çalık, Halil Oğuz Özcan, Burak Parlak, Sezgin Keriş, Kamera Operatörleri: Levent Semerci, Barış kaya, Hande Güzide Türkel, Şenol Altun, Tufan Kılınç, 2. Kamera Asistanı: Dmtry Mikhatlov, Loader: Kadircan Kulbay, Makyaj asistanı: Gülden Arı, Reyhan Okumuş, Şiyar Şerif Akyapı, Özel Efekt Koordinatörü: Özcan Yıldız, Teknisyenleri: Ömer Yıldız, Erman Yıldız, Uğur Talay, Binali Deli, Set Amiri: Ahmet Ercan, Bayram Ataş, Set Ekibi: Tarkan Özer, Resul Yener, Hüseyin Tolan, Hurşit Enliçay, Mehmet Erol, Mustafa Erol, Servet Orakcan, Arif Özen, Kurgu: Levent Semerci, Erkan Erdem, Kurgu Süpervizörü: Barış kaya, Kurgu Asistanı: Senem Bay, Reji Koordinasyon : Çağıl Nurhak Aydoğdu, Işık Şefi: Vedat Özdemir, Işık: Orhan Sever, Halil Oğuz Özcan, Burak Parlak, Makyaj Ekibi: Özer Çalık, Makyaj: Soner Caner , Ses Teknisyeni: Tolga Yelekçi, Set Amiri: Bayram Ataş, Cast Ajansı: Layla Şirin Ajans Uygulayıcı Yapımcı: Barış kaya, Yapım Koordinatörü: Orhan Erkal, Pelin Ekinci kaya,


Oyuncular: Mete Horozoğlu (Mete Yüzbaşı), Gökçe Özyol (savcı), Engin Baykal (Sedat Ünal), Banu Çiçek (Zeynep), Turgay Atalay (Yüzbaşı Habercisi), Okan Avcı (Üsteğmen Habercisi), Barış Bağcı (barış Üsteğmen), Utku Duman (Utku), Rıza Sönmez (Doktor Kod), Ertunç Atar (Ertunç), İbrahim Aköz (ibo), Muharrem Bayrak (Mami), Doğukan Polat (Doğukan), Özgür Eren Koç (Resul), Cem Bilgin (Cemo), Barış Aydın (Cemil), Koray Kaya (Koray), Göktay Tosun (Göktay Çavuş), Hakan Bulut (Hakan), İlker Kızmaz (İlker Çavuş), Onur Gürsoy (Onur), Doruk Şengezer (Doruk), Akan Atakan (Akan), Soner Caner (Soner), Serkan Altıntaş , Birce Akalay , Berk Balcı, Cüneyt Deniz, Ekin Bulut, Emre Yetim, Engin Baykal, Ertunç Atar, Faruk Uysal, Güray Gürsel, Hakan Turutoğlu, İlker Kızmaz, Kadircan kulbay, Melih Kokucu, Orhan Soylu, Özcan Tekcan, Ömer Tahsin Çetin, Özgür Eren Koç, Rıza Sönmez, Serkan yakan, Turgay Atalay, Utku Duman


 Çok uzun yıllardır tartışmasız biçimde ülkemizin en önemli gündem maddesini oluşturan Kürt sorunu, başlı başına inceleme konusu yapılabilecek biçimde beyazperdeye de yoğun olarak yansımış durumda. "Işıklar Sönmesin"den "Fotoğraf''a, "Büyük Adam Küçük Aşk"tan "Güneşe Yo!culuk"a, "Min Dit"ten "iki Dil Bir Bavul"a kadar değişik bakış açıları ve farklı duyarlıklarla yaklaşılan sorunun "Nefes: Vatan Sağolsun" gibi bir örnekle de ele alınması kaçınılmazdı. Levent Semerci ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu "Nefes: Vatan Sağolsun"da kimilerince çok haksız biçimde 'militarist', 'milliyetçi' vb. olarak nitelense de çok tuhaf biçimde bize neredeyse unutturulmak istenen şeyi, savaşın iki tarafı olduğu gerçeğini hatırlatıyor öncelikle. Karla kaplı dağ başında, her an saldırı tehdidi altındaki bir karakolda görev yapan 40 kişilik koruma timinin alabildiğine gerçekçi çizilmiş öyküsü var karşımızda.

Semerci, müthiş bir sahneyle açtığı filminde seyirciyi alıp o sınıra, namlunun ucuna götürmeyi, olan biten her şeyi derinden hissettirmeyi başarıyor ki bu denli olgunlaşmış ve içten bir sinema diline ulaşmış olması hakkında yalnızca 'şaşırtıcı' denilebilir. Yüzbaşıyı canlandıran Mete Horozoğlu başta olmak üzere, büyük çoğunluğu güzel sanatlar eğitimi gören öğrencilerden oluşan yarı profesyonel kadronun sergilediği oyunculuklar karşısında da saygıyla eğilmek gerekir. Sınır karakolundaki askerlerin acıları, sevinçleri, beklentileri, korkuları, yalnızlıkları, aileleriyle telefon konuşmaları, helikopterlerin ya da kalaşnikofların sesi kadar gerçekçi ve içeriden gözlemlerle aktarılmış. Etkileyici bir görüntü ve çarpıcı bir kurgu çalışmasıyla desteklenen öykünün, bizim "Çıplak ve Ölü"müz, bizim "Tatar Çölü"müz, bizim "Kontrol Nokta"mız, bizim "İnce Kırmızı Hat"tımızolduğunu söylemek hiç de abartı ol-mayacaktır. Telefonda "Sen seviyorsun diye, gittiğinden beri köfte yapmadım oğlum" diyen bir anne elbette seyirciyi ağlatabilir ama "Nefes: Vatan Sağolsun"un genel yaklaşımda da da ayrıntılarda da duygu sömürüsüne kaçmamaya azami özen gösterilmiş bir film olduğunun altını tekrar çizdim. Tıpkı, yaralı ele geçirilen gerilla kızın ameliyatında ya da kanlı, şiddet dolu final sahnesinde olduğu gibi ...
Türk sinemasındaki savaş öykülerinin kaderini değiştiren; teknik, estetik, psikolojik çıtayı çok yükselten, müzik çalışmasına da ayrıca dikkat çekilmesi gereken bir film ... Unutmayın, "Uyursanız ölürsünüz ... Sen ölürsün, sen de ölür-sün ... Sen uyursan herkes ölür ... " (TA.) SİNEMA “En İyi 100 Film”


 Yeşilçam Ödülleri 22 Şubat 2009 (Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür (TÜRSAK) Vakfı ve Beyoğlu Belediyesi'nin işbirliğiyle, Turkcell'in ana sponsorluğunda

►Nefes: Vatan Sağ Olsun “En İyi Film” 

►Nefes: Vatan Sağolsun, “Levent Semerci” (Turkcell İlk Film Ödülü)

 Yavuz Sezer/ sinema.ekolay 10.11.2009


Gerçeklik o kadar insanın içine işliyor ki, senelerdir film izleyen ve üreten bir kişi olarak bu kadar etkilenmem boşuna değil...Çünkü filmin her şeyi gerçek neredeyse…

Yazar Hakan Evrensel’in Güneydoğu Öyküleri adlı yapıtında, Güneydoğuda başlayan ayaklanmayı, TSK’nin terörekarşı mücadelesi, feodal yapının ve dışarıdan desteklenen terörün etkileri anlatmaktaydı.


PKK zorlaması altında çocuklarını örgüte vermek zorunda kalan köylüye, devletin sahip çıkmasında, eğitmesinde, sosyal devlet politikalarını oralara götürmesindeki geç kalmışlığı ve güvenlik sorununu doğrudan nesnel bir bakışla anlatıyordu.


Geçmişte kaçakçılığa karşı mücadele amacıyla kurulmuş, terör saldırılarına karşı korumasız, 90’ların başına kadar içinde sadece bir takım asker barındıran karakollara, PKK’nın bölük ve tabur düzeyinde saldırdıklarını anlatır. Üstelik ellerindeki havan, roketatar, geri tepmesiz toplar ve uçaksavar makineli tüfeklerinin oluşturduğu etkin bir ağır silah desteği ile akşamüzerleri saldırıyı başlatır. Havadan destek ve karadan takviye gelmesine fırsat vermemek için, PKK çatışmayı gece karanlığında yapar.Bu filmin geçtiği yıllar, işte o yıllar...


“Nefes: Vatan Sağolsun”, 2365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki kırk askerin hikayesidir.


Büyük çaplı bir sınır ötesi operasyonun başlamasıyla, telsiz röle istasyonunun bulunduğu Karabal Jandarma Karakolu'nun önemi daha da artmıştır. Çünkü operasyona katılan birliklerin haberleşmesi artık bu röle istasyonu ile sağlanacaktır. Güneydoğu’da Irak sınırına yakın bir ilçedeki Komando Tugayı'nda görevli Yüzbaşı ve emrindeki askerler, tipi ve karla mücadele ederek iki gün süren intikalin ardından karakola ulaşırlar.


Karakol'da bulunan Jandarma askerleri ile birlikte geçirdikleri günlerde acıyı, sevinci ve hasreti paylaşırlar; son güne kadar karakolu ve telsizi koruma görevlerini yerine getirmek için mücadele ederler.


1980’li yıllarda Doğu ve Güneydoğu’daki askerî karakollar uygun yerlerde değildi; yeterli sayıda ağır silah yoktu.Nefes filminin yönetmeni bu sorunu (herhalde) bildiği için filmin daha başında, ilk roket atışlarında telsizin tahrip edilmesini düşünmüş ve o sahneyle bu yardım gelmeme sorununu çözmüştür.O tepeye helikopterle değil, tırmanarak çıkan Komutan Yüzbaşı filmin başlangıcında müthiş bir motivasyon dersi vererek, askerlerine baba gibi davranan olgun bir komutan portresi çizmektedir. Yüzbaşı’nın vatan sevgisi de şu iki tümcesindedir:

“Ben buraları Ankara kadar seviyorum.”


“Burada yenilirsek, Ankara’da da, İstanbul’da da oturamazsınız ki!”


Bütün bunları göz önüne alan senaryo yazım takımı; Levent Semerci, M. İlker Altınay, Hakan Evrensel bizlere izlediği-miz bu filmin gerçekliğini ortaya koymuş.Yönetmen Levent Semerci ise, bunların dışında bir ilk olarak filminin gerçekleştirilmesinde kendine özgü bir takım teknikler kullanmış...(Yavuz Sezer/ sinema.ekolay)



https://www.youtube.com/watch?v=jclnYKSsAfY

FİLMİ İZLE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder